Beyaz Saray ulusal güvenlik sözcüsü John Kirby, Washington’da düzenlediği bir brifingde, “Başkan için tüm seçeneklere sahip olduğumuzdan emin olacağız” dedi.
İran’ın nükleer silah kapasitesine sahip olmasına izin vermeyeceğimiz konusundaki görüşümüzü kesinlikle değiştirmedik” dedi.
İngiltere, Fransa ve Almanya ortak bir bildiride, İran’ın resmi olarak Kapsamlı Ortak Eylem Planı (JCPOA) olarak bilinen 2015 nükleer anlaşmasında belirlenen sınırların “çok ötesine” geçtiğini söyledi.
Avrupa hükümetleri ortak bir bildiride İran’ın “JCPOA’nın içini boşaltmak için daha önemli adımlar attığını” duyurdu.
İran’ın Fordow tesisinde %60’a kadar uranyum zenginleştirerek, İran’ın küresel nükleer silahların yayılmasının önlenmesine meydan okuduğunu belirttiler.
E3 ülkeleri, “Silahların yayılmasıyla ilgili önemli riskler taşıyan bu adımın inandırıcı bir sivil gerekçesi yok” diye devam etti.
“İran’ın devam eden nükleer tırmanışının en iyi nasıl ele alınacağı konusunda uluslararası ortaklarla birlikte danışmaya devam edeceğiz” dediler.
İran Salı günü uranyum zenginleştirme konusunda ilerlediğini duyurdu.
Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA) eylemi doğruladı ve Salı günü başkanı Rafael Grossi’nin gelişmeyi üye ülkelere bildirdiğini bildirdi.
İran’ın duyurusu, BM nükleer gözlemcisinin geçen hafta Batılı hükümetlerin İran’ı işbirliği yapmamakla suçlayarak hazırladığı bir gensoru önergesini kabul etmesine verdiği yanıtın bir parçasıydı.
IAEA, Temmuz ayında İran’ın diğer tesislerde %60 saflıkta zenginleştirilmiş 43 kilogram uranyuma sahip olduğunu bildirdi.
Grossi geçtiğimiz günlerde CBC’ye, IAEA’nın İran’ın nükleer bir güç olduğunu kabul etme zamanının gelmediğini ve Tahran’ın şu anda bir nükleer silah programı geliştirdiğine dair herhangi bir bilgisi olmadığını söyledi.
Tahran’ın nükleer bomba yapmaya ne kadar yakın olduğu sorulduğunda Grossi, bir röportajda, “Bu zenginleştirilmiş uranyumun mevcut üretim seviyesinde, İran, eğer yapmayı seçerlerse, birden fazla cihaza sahip olmaya yetecek kadar malzeme biriktirdi” dedi. o.
IAEA başkanı, “Ancak şu anda İran’ın bir nükleer silah programına sahip olduğunu gösterecek herhangi bir bilgimiz yok” diye ekledi.
İran’la geri dönüşü olmayan bir noktaya gelip gelmediğimiz ve ülkeyi nükleer güç olarak kabul etmenin zamanının gelip gelmediği de sorulduğunda, “Hayır, o noktaya gelmedik” cevabını verdi.
Grossi sözlerini, “Ama oraya varmamak için çok çalışmamız gerekiyor,” diyerek tamamladı.
Son birkaç yılda İran, nükleer programının tamamen barışçıl amaçlara yönelik olduğunu ve nükleer silah geliştirmeye niyeti olmadığını sonsuza dek tekrarladı.
İslam Devrimi’nin Dini Lideri Ayetullah Seyyid Ali Hamaney, nükleer silahların edinilmesi, geliştirilmesi ve kullanılmasının İslami ilkeleri ihlal ettiğini ve bu nedenle yasak olduğunu bildiren bir fetva (dini hüküm) bile yayınladı.
Bununla birlikte, İran’ın nükleer yetenekleri, Tahran’ın teknolojik ilerlemelerini engellemek amacıyla ülkeye yönelik ABD liderliğindeki yaptırımlarla karşılandı.
İran aynı zamanda Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması’na (NPT) imza atmıştır.
Kaynak : https://ifpnews.com/e3-us-concerns-iran-60-uranium-enrichment/