Bayılmanın(senkop) beynin kan akımının manâlı ölçüde azalmasıyla oluşan geçici bir şuur kaybıdır. Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Abdullah Özkardeş, şuur kaybının o lahza için zihin kaybına da yol açabileceğini dile getirirken, tıpta senkop olarak adlandırılan bayılma hakkında uyarılarda bulundu. Bayılma öncesinde başlıca bulantı, terleme, esneme, bazen görme ve duyma bozukluğu gibi ön belirtilerin olduğunu dile getiren Doç. Dr. Abdullah Özkardeş, atak ardından ise hastanın benzinin benzi atmış, terli ve yürek hızının yavaş olabildiğini ifade etti. Bayılmada kasların tonusu (gerginliği) da kaybolduğu için genelde düşmenin gerçekleştiğini söyleyen Doç. Dr. Özkardeş, hastaların bazen iyice bayılmasalar da bayılacak gibi olduklarını hissettiklerini; bu gibi durumlara da tıp dilinde presenkop denildiğini belirtti. Senkopun bir semptom olduğunu, diğer bir hastalığın etkisiyle oluştuğunu ve bunun peşinde çoğu nedeninin yatabileceğini vurgulayan Doç. Dr. Özkardeş, senkopa yol açan belli başlı sebepleri şöyle sıraladı: “Yürek hastalıkları, sinirsel kökenli vazovagal senkop diye adlandırılan olaylar, bazı akciğer hastalıkları, beyin damarları ile ilgili bazı problemler, kan şekerinin düşük olması, kan basıncı düşüklüğü, kan kaybı ya da anemi, yürek hastalıklarıyla olan senkoplar.” 
Senkopa yol açan hastalıkların içerisinde yaşamsal önemi olan hastalıkların olduğunu bildiren Doç. Dr. Özkardeş, “Bu hastalıklar tüm senkopların yüzde 20’sini oluştururlar. En çok yürek ritmiyle ilgili problemlerden kaynaklansa da kalbe tabi birçok hastalık sebebiyle bayılma gelişebilir. Ritim bozukluğu sebebiyle, kalpten beyine dışarı giden kan miktarı değişken, geçici olarak kesilebilir ve buna tabi olarak hasta bayılabilir. Çok süratli ya da yavaş aritmiler hafif baş dönmesinden baygınlığa değin şuur değişikliği yapabilir. Ön bulgu olmadan ani şuur kaybı olur ve ritim düzelince kişi hemencecik normale döner. Aritmilerle birlikte kalp bloğu olması, kayda değer boyutta nabız azalması, yürek kapaklarının hastalıkları, kalp içinde bitki örtüsü olması, yürek kasının kansız kalması ve kalp krizi kalbe tabi senkopun nedenleri aralarında sayılabilir.” ifadelerini kullandı. Senkop vakalarının çoğunun kalbe tabi olmayan nedenlerle görüldüğünü söyleyen Doç. Dr. Özkardeş, “Nabız ve tansiyonda ani ve hızlı düşme sebebiyle gelişir. Başlıca sıcak ortamda, ağır bir yemek ardından olabilir. Bulantı, terleme, esneme, ara sıra görme ve duyma bozukluğu gibi ön belirtiler olur. Saldırı ardından hasta soluk, terli olabilir ve kalp hızı yavaştır. Boyundaki beyine giden büyük damarların yanındaki sensor hücrelerin duyarlılığının artmasıyla nabız yavaşlayıp baygınlık gelişebilir. Tıraş sırasında, sıkı kravat takıldığında, başın ani çevrilmesiyle şuur kaybı olabilir.” biçiminde konuştu. Aşina bir hastalığı olmayan birçok kişide ani ve çabuk pozisyon değişikliğine emrindeki olarak geçici baş dönmesi olabileceğini de sözlerine ekleyen Doç. Dr. Özkardeş, “Bu koşul yaşlılarda daha pozitif görülür. Postural hipotansiyon, yatar veya oturur pozisyondan ani kalkışlarda kan basıncının düşmesiyle olur; bayılma ya da baş dönmesi ile sonuçlanabilir. Bu koşul sıklıkla vücuttaki sinirlerin fonksiyon bozuklukları, fazla akıcı kaybı ve kullanılan ilaçların bağlı tesir göstermesi durumlarında ortaya çıkar. Ara Sıra akciğer hastalığına yan inatçı öksürük nöbetleri de senkopa yol açabilir.” diye konuştu. Bayılma derhal hastanın uygun müdahaleyle kendine getirilmesinin önemine dikkat çeken Doç. Dr. Özkardeş, senkop tedavisi ile ilgili şu bilgileri paylaştı: “tansiyon ve nabız normale döndüğünde, genellikle hasta da kendine kazanç. Bayılmanın nedeni araştırılmalıdır. Ayrıntılı muayene ve incelemelerin yapılması gerekebilir. Senkopta çare, sebebi ortadan kaldırmaktır. Ritimde bir sorun varsa düzeltilmeli, kapak hastalığı varsa gerekirse ameliyat edilmelidir. Kalp hastalığına tabi senkoplar tehlikelidir ve zaman geçirilmeden müdahale edilmelidir. Vazovagal senkopta ise tetikleyen sebeplerin mümkün olduğunca yoklama altına alınması gerekir. Bir Takım çalışma programları ve hap tedavileri yapılabilir.” Epilepsinin manâlı bir bayılma nedeni olduğunun altını çizen Doç. Dr. Özkardeş, “Epilepsi, bir beyin hastalığıdır. Beyindeki olağandışı elektriksel etkinlik sonucunda görülür. Birçok türü olsa da tümü nöbetler halinde seyreder. Şuur kaybının olduğu büyük nöbetlerde kol ve bacaklarda kasılmalar görülür. Nöbetlerin ne zaman ve nerede geleceğini bilebilmek muhtemel değildir. Tedavi edilmesi gereken bir rahatsızlık grubudur. Senkoptan ayırt edilmesi gereken öteki bir bayılma türü psikojenik nöbetlerdir. Bazı duygu ve psişik durumlarda, çoğunlukla başkalarının yanında olur. Gözyaşları Içinde kendine gelme olabilir.” diyerek sözlerini noktaladı.
Senkopa yol açan hastalıkların içerisinde yaşamsal önemi olan hastalıkların olduğunu bildiren Doç. Dr. Özkardeş, “Bu hastalıklar tüm senkopların yüzde 20’sini oluştururlar. En çok yürek ritmiyle ilgili problemlerden kaynaklansa da kalbe tabi birçok hastalık sebebiyle bayılma gelişebilir. Ritim bozukluğu sebebiyle, kalpten beyine dışarı giden kan miktarı değişken, geçici olarak kesilebilir ve buna tabi olarak hasta bayılabilir. Çok süratli ya da yavaş aritmiler hafif baş dönmesinden baygınlığa değin şuur değişikliği yapabilir. Ön bulgu olmadan ani şuur kaybı olur ve ritim düzelince kişi hemencecik normale döner. Aritmilerle birlikte kalp bloğu olması, kayda değer boyutta nabız azalması, yürek kapaklarının hastalıkları, kalp içinde bitki örtüsü olması, yürek kasının kansız kalması ve kalp krizi kalbe tabi senkopun nedenleri aralarında sayılabilir.” ifadelerini kullandı. Senkop vakalarının çoğunun kalbe tabi olmayan nedenlerle görüldüğünü söyleyen Doç. Dr. Özkardeş, “Nabız ve tansiyonda ani ve hızlı düşme sebebiyle gelişir. Başlıca sıcak ortamda, ağır bir yemek ardından olabilir. Bulantı, terleme, esneme, ara sıra görme ve duyma bozukluğu gibi ön belirtiler olur. Saldırı ardından hasta soluk, terli olabilir ve kalp hızı yavaştır. Boyundaki beyine giden büyük damarların yanındaki sensor hücrelerin duyarlılığının artmasıyla nabız yavaşlayıp baygınlık gelişebilir. Tıraş sırasında, sıkı kravat takıldığında, başın ani çevrilmesiyle şuur kaybı olabilir.” biçiminde konuştu. Aşina bir hastalığı olmayan birçok kişide ani ve çabuk pozisyon değişikliğine emrindeki olarak geçici baş dönmesi olabileceğini de sözlerine ekleyen Doç. Dr. Özkardeş, “Bu koşul yaşlılarda daha pozitif görülür. Postural hipotansiyon, yatar veya oturur pozisyondan ani kalkışlarda kan basıncının düşmesiyle olur; bayılma ya da baş dönmesi ile sonuçlanabilir. Bu koşul sıklıkla vücuttaki sinirlerin fonksiyon bozuklukları, fazla akıcı kaybı ve kullanılan ilaçların bağlı tesir göstermesi durumlarında ortaya çıkar. Ara Sıra akciğer hastalığına yan inatçı öksürük nöbetleri de senkopa yol açabilir.” diye konuştu. Bayılma derhal hastanın uygun müdahaleyle kendine getirilmesinin önemine dikkat çeken Doç. Dr. Özkardeş, senkop tedavisi ile ilgili şu bilgileri paylaştı: “tansiyon ve nabız normale döndüğünde, genellikle hasta da kendine kazanç. Bayılmanın nedeni araştırılmalıdır. Ayrıntılı muayene ve incelemelerin yapılması gerekebilir. Senkopta çare, sebebi ortadan kaldırmaktır. Ritimde bir sorun varsa düzeltilmeli, kapak hastalığı varsa gerekirse ameliyat edilmelidir. Kalp hastalığına tabi senkoplar tehlikelidir ve zaman geçirilmeden müdahale edilmelidir. Vazovagal senkopta ise tetikleyen sebeplerin mümkün olduğunca yoklama altına alınması gerekir. Bir Takım çalışma programları ve hap tedavileri yapılabilir.” Epilepsinin manâlı bir bayılma nedeni olduğunun altını çizen Doç. Dr. Özkardeş, “Epilepsi, bir beyin hastalığıdır. Beyindeki olağandışı elektriksel etkinlik sonucunda görülür. Birçok türü olsa da tümü nöbetler halinde seyreder. Şuur kaybının olduğu büyük nöbetlerde kol ve bacaklarda kasılmalar görülür. Nöbetlerin ne zaman ve nerede geleceğini bilebilmek muhtemel değildir. Tedavi edilmesi gereken bir rahatsızlık grubudur. Senkoptan ayırt edilmesi gereken öteki bir bayılma türü psikojenik nöbetlerdir. Bazı duygu ve psişik durumlarda, çoğunlukla başkalarının yanında olur. Gözyaşları Içinde kendine gelme olabilir.” diyerek sözlerini noktaladı.